#uykusuzluk #farkındalık #veda #insanilişkileri #baba #oğul #mutluanlar # etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#uykusuzluk #farkındalık #veda #insanilişkileri #baba #oğul #mutluanlar # etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ocak 2020 Salı

DUR VE DÜŞÜN !




Uykusuzluktan gözleri kızarmış bir çift göz...babası nefes nefese yaşam ile ölüm arası çırpınırken ömrünü bir kaç dakika olsa bile uzatmayı dilercesine ona bakıyordu.

Gördüğüm en net görüntünün bu olduğunu hatırlıyorum. Sonrası bulanık bir hatıraydı zaten. Acaba, o en mutlu anda şimdiki oldukları hali hayal edebilmiş miydiler? O güzel an akıp giderken o anda kalmayı başarabilmiş miydiler? bir daha hiç yaşanmayacağını bilerek.

Daha küçük yaşta bir oğlan çocuğu, babasıyla top oynuyor. Delicesine mutlu, delicesine umutlu gelecekten. İlk çocuğuna kavuşmuş bir baba, olabildiğince heyecanlı ve onun için güzel bir gelecek düşlüyor. Anının daha da içine girdiğimizde muhtemelen o baba ve oğul bu duyguların sonsuza kadar tekrarlanacağını düşünüyordu. Baba maddi hesaplarla boğuşurken, çocuk sadece oynadığı oyuna dikkatini vermişti veya akşam ne yiyeceğini düşünüyordu.
Aklımdan bu karışık düşünceler ve duygular geçerken iki gündür babamı görmediğimi fark ettim. Benim de böyle ne çok anım durumun bilinçsizliğiyle bir daha yaşanmamak üzere kaybolmuştu kim bilir... Sahi yaşadığım onlarca anıdan geriye ne kalmıştı ki ben yeterince hayatımdaki insanların kıymetini biliyor ve onların faniliğiyle alakadar oluyor muydum ? Hastanede tedavi saati bitmişti. Bu sürede "insanlığımızı" daha detaylı sorgulama zamanı buldum. Uzun uzun düşünceler birden aklımda yer edivermişti.
Gözlerimizi hayata açtığımız ilk anda bizi bir aile kucaklıyor tüm ihtiyaçlarımız onlar tarafından karşılanıyor ve ilk adımlarımıza onlar ortak oluyor. Bizi ilk defa karşılaştığımız ortamın zorluklarıyla yüzleştiriyorlar. Ve onları yanımızda istediğimiz  her an yanımızda oluyorlar. Yıllar içinde çevremiz kalabalıklaşıyor. Bizi seven sayan bizden çıkarı olan ya da bizim onlardan çıkar sağladığımız bir çok insan giriyor hayatımıza. Peki insan insana bu kadar muhtaçken onlarsız hayat çekilemez oluyorken insan ilişkilerine neden değer vermiyor yalnız kendi mutluluğumuza odaklanıyoruz?
Hayatımızda tanıma imkanı bulduğumuz kişiler; yakınlarımız ve diğerleri, daha önemlisi yaşama insan olarak gözlerimizi açışımız... Hepimiz çok büyük bir amaca, insanlığa hizmet ediyoruz ve gelişi güzel yaşanamayacak kadar az bir vaktimiz var. Birbirimiz için vazgeçilmez unsurlarız.
Peki ya neden insanlarla olan münasebetimizi bu kadar önemsemiyor hep bencilce yaşıyoruz?
O gün o baba neden çocuğunun eşsiz mutluluğuna duygularıyla ortak olmuyor. Geçmiş ve gelecek kaygısında boğuluyor. O çocuk neden babasının yanında oluşunun mutluluğuyla değil, ilgilendiği şeyin geçici mutluluğuyla neşe saçıyor, babasının var oluşunun mucizesini idrak edemiyor ?. Biz de anın verdiği hazzı dolu dolu yaşasak sizce uzun vadeli pişmanlıklar yaşar mıyız?

Bu hayat bir gün biz farkında olmadan yok olup gidecek. Tüm o sevdiğimiz insanlara bir gözyaşı damlası kadar uzak kalacağız. İlgilendiğimiz her şey baki olmayan şeylerken birbirimizin değerini ne zaman yeteri kadar bilecek ve saygı göstererek yaşamaya çalışacağız. Çetrefilli hayatın tek güzel yanı biriktirdiğimiz anılar değil midir sizce de ? Neden bu manevi duyguları hiçe sayıyor ve birbirimizin kıymetini bilmiyoruz.

O zaman dönüp kendimize sormalı ve şu kısa olan ömrümüzde bu dünyaya iyi şeyler bırakmak adına her an ve durumda çevremdeki değer verdiğim insanların kıymetini biliyor ve o anda kendime bir köşe seçebiliyor muyum?. Hiçbir şey için geç değildir ömür geçiyor durduramıyoruz, ama şimdiyi sonsuza götürebiliriz. Şu an hala nefes alabiliyorsan zamanın var demektir. Sevdiklerin yok olup gitmeden anıları taze tutarak her anının kıymetini bil hala vakit var. Gelecek kuşaklara bunları anımsatabilmek farkındalıklarını arttırabilmek büyük önem taşıyor. O halde elini taşın altına koy ve bilinçli bir nesilin insan hayatına katılmasında sen de faydalı ol. İnsanlığın mucizevi yanı bu şekilde kendini belli edecek.

Okuduğun için teşekkür ederim. Kendine iyi bak. Anda kal.