1 Haziran 2021 Salı

ACILARA YÜRÜYOR, KORKMUYORUM

 Sevgili okurum şubat ayı yazım sonrası yeniden merhaba...

Bugün 1 haziran akşamı. Umarım haziran ayı umduğumuz tüm güzellikleri beraberinde getirir. Amaçlarımıza ulaşmamızı sağlayan bir yol gösterici , yaşadıklarımız sebebiyle de şükür sebebi olur. Yaşadığımız bu zorlu günler gelip geçerken inadına yaşama tutunma azmin seni hayata bağlayan yegane şey . Unutma" Bir umuttur yaşamak" ! diyor ve  biricik rehberimiz " acı" larımızın hayatımızdaki rolü hakkında yazmak istiyorum.




Acı nedir ? Sahi sence nedir acı ? Lügat' a göre her hangi bir dış etmenden dolayı duyulan rahatsızlık, üzüntü, elem gibi anlamlara gelir. Maddi acı çoğumuza göre aynı duyguları anımsatırken , manevi acıyı her insan farklı tanımlar kanaatimce. Çünkü insan çok yönlü bir varlıktır. Duyumsadığı şey bir çok dış ve iç etmenden etkilenir ve hislerine yansır. Ancak ortak olan bir şey var ki her canlının kullandığı ortak dil aynı acıya ortak olmaktır. 

Peki bu acı diye tanımladığımız şey bize ne anlatmak için var ? Neden acı çekmek zorundayız ? Bu hayatta hiçbir şeyin amaçsız, tesadüfen yaşandığına inanmıyorum. Çekilen hiçbir acı sebepsiz olamaz.  Acı çekmeden sen sen olamazsın demiyorum. Tabi ki acı sevilmez ve bu hayata acı çekmek için gelmedik  benim söylediğim şey şu ki çektiğimiz acılar bize bir şeyler anlatmak istiyor. Viktor Frankl'ın "İnsanın anlam arayışı" kitabını okuduğumda beni düşünmeye iten yegane duygu şuydu ki:  İnsan'a hayatı yaşanılmaz kılan, çektiği  ızdırap değil hayatta bir amaca tutunamamak olduğuydu. Ve bahsettiğim gibi acının da bir amaca hizmet ettiği oluşuydu. 

Kendi hayatımı düşündüğümde başıma gelen üzücü olaylar, hatta geçmişte ailemin yaşadığı talihsizlikler bile bir amaca hizmet ederek hayatıma dokundu. Benim sayemde de başka hayatlara dokundu ve bu döngü sonsuza kadar sürecek. 

Acı duymak hayatımızı çekilemez hale sokabilir. Bu noktada bize destek olacak düşünce çektiğimiz bu duygunun dünyada oluş sebebimize hizmet edebilecek bir güç olduğu. Bu bilinçle yaklaştığımızda O duygunun bizi beslediği, bizim için gerekli olduğunu anladığımız anda daha çekilebilir hale dönüşüyor. Bunu bir çok kez deneyimlemiş biri olarak gönül rahatlığıyla söylüyorum. 

Hayat acılarıyla ve acıların katkıları dediğim mutluluklarıyla var. İnsanoğlu her duyguyu deneyimlemeli ki yaşamın orta noktasında olduğunu bir amaç uğruna dünyaya geldiğini öğrenebilsin . Acı duymayı değil, yaşamını sevmelisin. Bir sen daha yok ve var olmayacak. Umarım hayatının bir noktasına dokunabilmişimdir.

 Mutlu kal. 

Sağlıcakla kal Güzel okurum.