#engel #bataçıka #başasarankaset #felaketsenaryosu #sorgulamak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#engel #bataçıka #başasarankaset #felaketsenaryosu #sorgulamak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Aralık 2019 Perşembe

SANDIĞINDAN DAHA GÜÇLÜSÜN !



Önümüzde uzun mu uzun bir yol olduğunu varsayalım. İlk bakışta bize aşılamayacak kadar zor gelmiyor gözümüz kesiyor ve yürümeye başlıyoruz. Önce bata çıka yürümeyi keşfediyoruz ve bizim öğrendiğimiz şey; evet bu zorlu bir yol, zorlayıcı bir çok şey beni bekliyor acaba üzerinden gelebilecek miyim? oluyor. İlerlerken yolda ufak tefek bir kaç engelle karşılaşıyoruz. Ya! diyor  ben bunların üzerinden gelebilirim sonuçta yürümeyi öğrenmişim. Üzerinden gelebildiğimizi gördükçe heyecanlanıyor ve bu yolu çözdüğüne emin, her adım en fazla bu zorlukta olabilir sanarak, koşar adım ilerliyoruz ve ayağımızı dolaştıracak diğer büyük engellerden habersiziz. Bir gün ayağımız kocaman bir taşa takılıyor ve taşın üzerine yüz üstü düşüyoruz aklımızdan geçen şey "Bundan daha kötüsü olamaz, dayanacak gücüm yok" oluyor. Her şey tepetaklak oluyor bir anda ; çıktığımız yol artık bize ızdıraplı gelmeye başlıyor ve oracıkta ölmeyi umuyoruz.

Şimdi kaseti bir an durdurduğumuzu varsayalım. Anlatılan hikaye ne kadar da hayat yolculuğumuza benziyor değil mi? Kah düşüyor kah kalkıyoruz ama her zaman "Bu en kötüsü bundan daha kötüsü olamaz" dediğimiz anlarda elbet bir gün mutlaka kalkıyoruz. Ama o felaket senaryosu gelip çattığında hep en dayanılmazı olduğunu düşünüp derdimizi büyütüyor kendi değerimizi küçültüyor hiçe sayıyoruz. Hayatın tüm o çetrefilli halleri bize hep daha da kötüsünü sunuyor tam bu da bitti dediğimiz anda hep bir yenisi ekleniyor diyoruz ancak bu olayların her birinin üstesinden kendimiz geldiğimizi, tırnaklarımızla kazıyarak çözdüğümüzü aklımızın ucuna dahi getirmiyoruz. Tüm bunlar yaşanırken sadece olayın iç yüzünü kendimiz biliyor, bütün o zorlu duyguları kendimiz yaşıyoruz. Hiç kimse yanımızda olmadan çözümlüyoruz hem de.

 Oysa biz muhteşem bir dayanıklılık mekanizmasıyla yaratılmış yegane bir vücuda sahibiz ve kendimizi iyileştirmemizde tek güç inanılmaz  bir beyne sahibiz. Mantık mekanizmamız her zaman devreye girmiyor olabilir ama olayı idrak becerimizi keşfedip harekete geçirmek bizim elimizde. 
Olayların gidişatını önceden kestirebilme ihtimalimiz olsaydı bu tedirginlikler boşa çıkardı belki de. Ancak gaybı bilecek bir iradeye sahip değiliz. Ama kadere inanıp elimizden gelenin en iyisini yaptığımız sürece yarı yolda kalmayız ve gücümüzü fark edip daha mantıklı hareket ederek zorlukların üstesinden gelebiliriz. Seni zorlayan şeylerin daha güçlü olduğunu sakın düşünme senden  güçlüsü yok bu hayatta. Karşına çıkan her şeyin sana öğreteceği bir şey var bence en önemlisi de senin gücünü sana göstermek. Tüm bu senaryolar sana bir şeyler kazandırabilmek gücüne güç katabilmek ve hayatını dolu dolu yaşayabilmene yardımcı nitelikte bunu hiçbir zaman unutma.


Öncelikle kendini tanımayı denemelisin bunu mutlaka her gün yap. Kimsin, nelerden hoşlanırsın, neler seni memnun etmez veya umursamazsın önce bunları bir sor kendine. Sonra o olay hakkında mantığını konuştur ve tepkilerini ortaya dök. Tepkilerini sakın gizleme, muhakkak ortaya çıkar çünkü sen iyi ve kötü yanlarınla sensin her şeyin zıddıyla bütün olduğunu algıla. Duvarlarını ona göre ör. Savaş ya da kaç. Ve de her zaman hatırlaman gereken önemli bir şey var.
!Sen, düşündüğünden daha fazlasısın!

İnsanları memnun etmeye çalışmadan önce kendinin değerini bil "İnsan yaşamı alaya alınmayacak kadar hüzünlü ve ciddidir" der Fernando Pessoa. Senin yaşamın da diğer herkesin yaşamından değerli ve önemli. Karşılaştığın gidişat ve olay örgüsü her zaman seni bir sonraki güçlüğe hazırlamak için var olacak. Bu düşünce senin gücüne güç katacak sadece inan ve yaşamın güzellerine de kollarını aç...