#hayat #hayatındeğeri #insan #yaradılış #doyumsuzluk #insandoğası #kolayyaşam #müslümanmahallesindesalyongozsatmak #minimalizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#hayat #hayatındeğeri #insan #yaradılış #doyumsuzluk #insandoğası #kolayyaşam #müslümanmahallesindesalyongozsatmak #minimalizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Aralık 2019 Çarşamba

YAŞAMI KOLAY KILMAK ÜZERİNE ...




Öncelikle hayatımızı basit yaşamaya  çalışmadan önce hayatın değerini yeterince biliyor muyum ? Bu soruyu sormalıyız kendimize. Aldığımız nefesin, attığımız her adımın, gördüğümüz tek düze olmayan mükemmel düzenin farkında mıyız ? Bu hayatı seviyor muyuz gerçekten? öncelikle bunları sorabilmeliyiz kendimize. Yine soru sorarak devam etmek istiyorum. Bu mükemmel hayatın pek tabi zorlukları da var evet ama biz daha da zorlaştırmıyor muyuz? 


Karanlık bir alemden rengarenk bir yaşama üflenmiş. Her şey düzenli ve hiçbir şey yaşamı zorlaştıracak şekilde tasarlanmamış. Ne tek hücreli bir canlı ne de muazzam yaratılmış insan vücudu. Olağanüstü yaratılmış. Yeryüzünde lüzumsuz tasarlanmış hiçbir "şey" göremeyiz. Doğamız gereği doyumsuz olan bizlerse elimizde tutma, daha da fazlasını isteme hastalığına yakalanmış durumdayız. Gerçekten bu kadar birikim şart mıydı? bizi biz yapabilmek için. Hayatını kolaylaştırmak istiyorsa insan bence kendinden ödün vermeli öncelikle nefsiyle savaş açmalı. Hani hep derler ya alışkanlıklar rutinlerin tekrar etmesiyle oluşur diye... Bu güne kadar yaptıklarımız, hayat alışkanlıklarımız ya da bize öğretilenler değiştirilebilir elbette çünkü aynı zamanda yaratılış itibariyle alışkanlıklarımızı değiştirme eğilimindeyiz de. Bu savaşı kazanıp bambaşka bir hayata bizi gerçek anlamda tatmin edecek bir hayata kucak açabiliriz. Bu söylediklerim zannettiğin kadar zor değil aslında bütün mesele idrakını arttırarak özümsemende gizli.
O zaman bizi gerçek doyuma ulaştıracak birkaç noktaya değinmek istiyorum. Bahsettiklerim hepimizin yaşadıklarına uyarlayabilecekte nitelikte olup sizi biraz düşünmeye zorlayacak. O halde başlayalım.

1. Aldığımız kıyafet veya eşyalara gerçekten ihtiyaç duyuyor muyuz yada Müslüman mahallesinde salyangoz satanlardan alıcı mı oluyoruz. Aldıklarımız bizi  geçici olmayan mutluluklara ulaştırıyor, hayatımıza kolaylık sağlıyor mu?
2. Elinin altındaki eşyaların hepsi senin işine yarıyor mu ? (Minimalist bir hayat sürme sanatı üzerine eserleri olan Dominique Loreau, ilk engelin sahip olduklarımızı atma korkusu olduğunu söylüyor. “Hayatı sadeleştirmek için esas ihtiyaçlarımız üzerine düşünmemiz ve fazlasını atmakla başlamamız gerekiyor. Loreau, her şeyi atmaya çalışmamayı öneriyor. “Herkesin bazı arzularını muhafaza etmeye, bağ kurduğu objelere ihtiyacı vardır” diyor. (http://www.psychologies.com.tr))
3.Konuştuğun her sözcük gerçekten dişe dokunur nitelikte mi? Yoksa anlamsız, boş cümleler kuruyor musun?
4. Hayat düzenin seni yormayacak düzeyde mi, kendine yapabileceğinden fazlasını mı ?
yüklüyorsun yoksa.
5. Biriktirdiğin şeyler senin yolunu açıyor, yapmak istediklerine kolaylık tanıyor mu?
6. Hayatındaki insanlar senin gelişmene, yeni şeyler öğrenip yaşamına uyarlamanda sana yardımcı oluyor mu yoksa gereksiz kalabalıklar mı oluşturuyor?
7. Ya da yaşadığın evi düşün sana yeterli geliyor mu yoksa seni yoran zamanından çalan ihtiyacın olmayan büyüklükte mi ?
8.Telefonunla beynini yoracak derecede vakit geçiriyor musun yoksa gerektiği kadar mı?
bu ve yaşama uyarlanabilecek yüzlercesini sorgulayıp kendi hayatımıza iyi yönde dönüştürebilirsek yaşadıklarımız ne ala kolay ve güzel olmaz mıydı sizce de?

Karşımıza çıkan her şey kolaylıkla olsaydı ve biz kolay bir şekilde mutlu olacağımızı düşünüyor olsaydık pek tabii yanılgıya düşmüş olacaktık. Kolay bir hayat mutluluk getirmez. Zahmet çekerek sürülen bir yaşamda üstesinden gelebildiklerimiz bizi asıl doyuma ulaştırır. O halde zahmeti büyütmek yerine kolaylaştırarak çözmeye odaklandığımızda istediklerimizin hem bizi mutluluğa ulaştırdığını hem de bizi yormadığını gözlemleriz.

Bana göre sade olabilmek en büyük lütuf. Bunu yaşam mottosu haline getirebilirsek tatminimiz de iç huzurumuz da güzellikleri beraberinde getirecektir. Artık düşünme vakti. Kendini sorgula gerçekten de düşündüklerin seni yeterince yormuyor mu ? fazla olan hiçbir şey hayata büyük doyumlar armağan etmemiştir. Her şey senin elinde hadi fazlalıklardan arınma vakti. Hayatında kolaylıklar...