#aşı #aşıkarşıtlığı #risk #güven #koronavirüs #k-k-k #mülteciler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#aşı #aşıkarşıtlığı #risk #güven #koronavirüs #k-k-k #mülteciler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Aralık 2020 Çarşamba

AŞI KARŞITLIĞI VE RİSKLER


 Her şeyin başı sağlık, her şeyin başı aşı ! 

Aşı nedir, ne işe yarar ? Kısaca bundan bahsederek giriş yapmak istiyorum. Aşı, hastalık yapma yeteneği yok edilmiş virüs ve bakterilerin ya da bakterilerin zehirli toksinlerin
den arındırılmış olarak elde edilen biyolojik maddelerdir. Hayvanlara veya insanlara uygulandığında bu zararlı patojenlerin vermiş olduğu kötü etkilerin oluşumunu engellerler. Mikrobik bir etkenle karşılaşıldığında mikrobun vücuda girmesine engel olarak hastalık oluşturmasını engellerler. Bildiğimiz tanımı bu olup ülkemizde ve dünyada sıkı takiplere tabi tutulmuş yegane biyolojik maddedir.  

Peki bizlere söz hakkı tanımadan devletlerin zorunlu uygulamaları arasında neden yer alıyor hiç düşündünüz mü ? Biz bir denek miyiz? Ya da bir şekilde kontrol altında  tutulmaya mı çalışıyoruz?        Son yıllarda DSÖ'nün tanımları arasına girmiş bir terim olan "Aşı tereddütü ya da aşı kararsızlığı (vaccine hesitancy)" olarak bilinen aşı hizmetinin yapılmasını reddetme,gecikme olarak tanımlanan bir kavram hayatımıza girdi. Ve ciddi bir rakam ki ülkelerin yüzde 90'nından fazlasında bu durum rapor edilmiştir. Bir çok bölgede K-K-K (kızamık,kabakulak,kızamıkçık) aşısı toplum bağışıklığı olan düzeyin altında seyretmiştir. Bu gibi tehtidler nedeniyle DSÖ 2019'da çözüme kavuşturmaya planladığı 10 küresel sorun listesinde aşı karşıtlığına da yer vermiştir.                                                   

Bahsettiğim gibi, sorunlardan birisi tam olarak da devletlerin bizleri yönlendirmesine izin vermeme düşüncemizden ileri geliyor. Tabi ülkelerin kendilerine göre de bazı sebepleri var. Bunlara verilecek örneklerin ilk başında İngiltere'de Edward Jenner'in  ilk aşı çalışmaları sırasında aşıya karşı çıkışta dini nedenler ilk sırada olmuştu. Velhasıl bu durumda zorunlu aşı uygulamaları ön plana çıkmış olup bu durum aşı karşıtlığını daha da arttırmıştır. Bir diğer örnek ABD'de 1870 yılında zorunlu çiçek aşısı uygulamaları sırasında kullanılan para cezaları, yoksullara uygulanan şiddet aşı karşıtlığını daha da arttırmıştır.20. yy da gelişen teknolojik gelişmeler, daha önce eradike edilmiş  hastalıkların olması olsa da aşı güvenirliğiyle ilgili tartışmalar devam etmiştir. Bunun yanı sıra "The Lancet" dergisinde bir gastroenterolog olan Wakefield'in KKK aşısıyla Otizm arasında bir ilişki olduğunu göstermeye çalışan 12 vakalık serisi toplumda kafa karışıklığına yol açmıştır. Öte yandan Türkiye'de durum nedir?sorgulayacak olursak Osmanlı dönemiyle başlayan Cumhuriyetle devam eden aşı uygulamalarının olduğu biliniyor. Günümüzde ise Sağlık Bakanlığınca belirlenen kuruluşlarda aşı takvimine göre ücretsiz olarak uygulanıyor. Ülkemizde 2018 yılıyla birlikte aşı karşıtlığı 23 bin aileyi bulmuş durumda. Geçen günlerde Yıldız Tilbe'nin de aşı karşıtlığını kelimeleriyle dile döktüğünü ve insanları bir sanatçı olarak ne denli etkilediğini okumuş olduk.



 

Giderek artan dünya nüfusu 8 milyarı bulmuş durumda. İspanyol gribinin çıktığı 100 yıl önce ise bu sayı 1 milyarlardaydı. Uçak gibi bir teknoloji o sıralarda var olmadığı halde milyonlara yayıldı. Günümüzde insanların dünyanın bir ucundan bir ucuna gitmesi çok daha kolay ve yayılımın ne denli çok olacağını tahmin edebilirsiniz. Eğer basit bir aşıyla insanlar hayatlarına devam edebilecek ve ölümden kurtulacak ise neden bu karşıtlık? Dünyada milyonlarca yoksul ülke, mülteciler ve bağışıklığı düşük insan varken neden kendi bağışıklığımıza güvenip onları riske atıyoruz? İnsan yaşamı bu kadar mı ucuz ? Basit bir gripten bizler ölmeyebiliriz ancak bulaşıcılık milyonlarca insanın ölümüne sebep olabilir. Burada düşünce yapımız kendimize göre değil bana göre topluma göre şekillenmeli. Aşı karşıtlığının olduğu ülkelerde mortalite bu kadar artmış durumdayken karşı çıkmak canilik değil de nedir ?

Toplumsal olarak bilinçli olmalı ve bulunan aşıları incelemeliyiz. Gerekirse insanlık için bu aşıların yapılmasına gönüllü olmalıyız. Bu dünyada yalnız biz yaşamıyoruz. Bakteri ve virüslerin yaşamasına ortam hazırlayan konak canlılarız. O halde çözümü olan ve gerçekten ciddi bir bağışıklık sağlayan aşıyı ve aşı karşıtlığını gözden geçirmeliyiz. Elimizi vicdanımıza götürelim ve düşünelim gerçekten bizler birer araç mıyız ?... 

Okuduğun için Teşekkürler. Daha iyi bir dünya için...