#kusursuzluk #takıntı #leonard cohen #nöralağlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
#kusursuzluk #takıntı #leonard cohen #nöralağlar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

20 Ocak 2020 Pazartesi

KUSURSUZLUK TANRISALDIR..



BIRAK BİRAZDA HER ŞEY TAM OLMASIN

Kusursuzluk "takıntı" mızın beynimizde yarattığımız bir şemadan ibaret olduğunu biliyor muydunuz? Her şeyin kusursuz olması gerektiği inancımız ve ne yaparsak yapalım yaptığımız şeyin bir türlü mükemmel oluşunu kabullenmeyişimiz. Sahip olan insanı bir hayli yoran, hayat kalitesini bariz düşüren kısır döngümüz...

Çoğu insan kendinde bu şemanın olduğunu kabul etmez ancak davranışlarına ve yaşam tarzına bakılırsa çok açık bir şekilde bu şemanın tuzağında bulunduğu ortaya çıkar.
Bir çatlak var her şeyde, ışık böyle girer içeri bırak kusursuzluğu diyor "Leonard Cohen". Hiç denediniz mi günlük işlerinizi bazen eksik bırakmayı, tam anlamıyla kusursuz yapmamayı veya çok da iyi görünmediğiniz bir gün dışarı çıkmayı ya da çok fazla mı hassassınız hiç yaptığınız bir yanlışı kafanızda  çok fazla büyütmeyip akışına bırakmayı. Durun tahmin edeyim. Hiç yapmadığınız için size olan getirilerine şahit olmadınız.

Şimdi farklı bir perspektiften bakalım istiyorum. Kusurluluk neye göre, hangi yargılama sistemine göre "kusurluluk" tur. Her kim  neyi kusurlu buluyorsa, bu sadece kafasında yarattığı birer düşünceden ibarettir. Bizim kusurlu bulduğumuz şeyler başkası için hiçbir anlam ifade etmeyebilir. Yada başkasında kusurlu bulduğumuz herhangi bir şey o insan için kusur teşkil etmiyordur. Velev ki kusurlu bulduk, bu açığı kapatacak çok daha büyük bir mücevher taşıyordur.

Peki kusursuzluk takıntımızı aşabilirsek ne gibi avantajlara sahip oluruz düşündünüz mü ?

1. Bilerek veya unutarak  yaptığımız eksiklik biz de huzursuzluk yaratmaz böylece hayatımızı kaliteli duygularla yaşarız. Örneğin iş yerinde patronuna eksik bir dosya teslim eden Aysun kusurluluk şemasına sahipse akşam çocuğuna ayıracağı vakit verimsiz ve memnuniyetsiz geçecek.
2. "Kusursuzluk" tan korkan bir insan yeni şeyler deneyimlemeye de korkar. Ancak bunu aşan birisi başarısızlıktan korkmaz ve hayattaki farklı tatlardan da lezzet alarak ilerleyebilir.
3. Kusurlarını olduğu gibi kabul eden insan, kendisini de sever ve beğenir özgüveni yerinde olur, kendi hakkında olumsuz düşünceler oluşturmaz.
4. Çevremizdeki insanları yargılamadan önce daha düşünceli bir yaklaşıma gireriz. Bir an düşünme payı bırakır onu olduğu gibi kabulleniriz.
5.Ruh halimiz daha dengeli bir hal alır gereksiz kaygılar taşımayız.
Kısacası hayattan aldığımız lezzet de önemli ölçüde artar.

Tabi yıllardır kusursuzlukla olgunlaşmış insan bir anda bu takıntısından vazgeçemez. Bunun için bazı yollardan geçmeli diyor uzmanlar. Öncelikle kendinize küçük görevler vermelisiniz. Mesela temizlik yaparken o biblo yamuk duruyorsa onu düzeltmeyin. Bırakın olduğu gibi kalsın bu sizde başta rahatsızlık oluşturacak. Ancak yapmadıkça beyniniz farklı nöral ağlar oluşturup bunu kabullenecek. Yada patronunuz sizi yapmak istemediğiniz bir şey için zorluyor mu "hayır" diyebilmeyi öğrenin. Unutmayın büyük değişimler küçük başlangıçlarla olur. Göreceksiniz bir şeyler eksik olsa da hayat tam manasıyla devam ediyor..

Bir Çin atasözü der ki "Dünyada kusursuz iki insan vardır, biri ölmüştür diğeri ise daha hiç doğmamıştır." yine  Farabi kusursuzluk tanrısaldır diyor. Bırakın bir şeyler de tam olmasın hayattan aldığınız tat her şeyden daha önemli. Mükemmel bir insan olmadığı gibi hiç bir şey ne tam anlamıyla iyidir ne de tam anlamıyla kötüdür. Düşünce yapımıza bir boşluk koyabilirsek  bakış açımız değişecek ve bir şeyler mükemmel olmasa da mutluluk ölçütümüzün bununla ölçülmediği ortaya çıkacak. İnsanlar öldüklerinde dünyada ne iyi niyetli işler yaptıklarıyla sorgulanırlar her şeyi tamı tamına güzellik ve iyilik standarlarına uygun yapıp yapmadıklarıyla sorgulanmazlar. 

Beğendiğini umuyor , mutlu günler diliyorum.